Kıl Dönmesi Nedir ?

Kıl Dönmesi Nedir?

Sıklıkla 30 yaş altındaki erkeklerde görülen “Kıl Dönmesi” veya tıbbi adıyla “Pilonidal Sinüs”, cildin altındaki kıl yuvasına deniyor. Kılların çeşitli nedenlere bağlı olarak kuyruk sokumunda, nadiren göbekte, cilt altına girmesi ve yara, apse, fistül ya da deri oyukları oluşturulmasıyla meydana geliyor.

İçi kıl dolu bir kist olan bu hastalıkta, kistin infekte olmasına bağlı apse oluşabiliyor. Hastalığa zamanında müdahale edilmediği takdirde ise apse ilerleyerek diğer kıl köklerini içine alıyor ve cilt altı yağ dokusuna doğru ilerleyip yayılabiliyor. Vücuttan dökülen serbest kıl ve kıl yumaklarının bazı bölgelerde birikmesi sonucu ortaya çıkan kıl dönmesi, şişlik, sertlik, akıntı ve ağrı gibi şikâyetlerin yaşanmasına neden oluyor.

Kıl dönmesi erkeklerde, kadınlara kıyasla 3 kat daha fazla görülüyor. Kıl dönmesinin en sık görüldüğü yaş dilimi ise 15-25 yaş arası. Her ne kadar kıl yapısı kıl dönmesinin yaşanmasındaki en önemli etkenlerin başında geliyor olsa da, bazı faktörler sorunun daha fazla yaşanmasına neden olabiliyor.

Kilolu olmak, gün içerisinde fazla oturmak ve çok terlemek, kıl dönmesine neden olan faktörler arasında yer alıyor. Yürürken ya da otururken kalça kaslarının hareketleri ile kıllar daha da derine gömülüyor, bu durum da kıl dönmesine neden oluyor.

Bu nedenle özellikle bankacı, öğrenci ve şoför gibi meslek gruplarıyla, bisiklet veya ata binme sporları ile ilgilenen sporcularda kıl dönmesi oldukça fazla görülüyor. Bunun dışında vücut yapısının çok kıllı olması, kıl yapısının yoğun ve iri taneli olması, deri kalınlığı ve kötü hijyen, hastalığın diğer belirgin faktörleri.

Tanı Yöntemleri

Bu alanda deneyimli bir hekimin muayenesi ile kıl dönmesi tanısı kesin olarak konulabiliyor.

Kıl Dönmesi Nasıl Oluşur? Kıl Dönmesi Nasıl Anlaşılır?

İnsan kılları sürekli dökülür ve yerine yenisi gelir. Sırt, baş ve kaba etlerden dökülen bu kıllar özellikle kuyruk sokumunda, iki kaba et arasındaki terli olukta takılıp kalmaktadır. Daha sonra bu serbest kıllar kişi yürüdükçe, oturduğu yerde kıpırdadıkça, kaba etlerin birbirine veya zemine sürtünmesi ile oluğun dibindeki herhangi bir gözenekten girerek cilt altı yağ dokusu içine acıtmadan yavaş yavaş ilerleyebilmektedir.

Kıl dönmesi, kılların kuyruk sokumu ve nadiren göbekte cilt altına geçip yara, apse ve fistül oluşturmasıdır. Sırt ve baştan dökülen kılların kuyruk sokumundaki iki kaba et arasında, kıllı ve terli oluğa takılıp sürtünmelerle oluğun en dibindeki ter bezi deliklerinden vida gibi dönerek cilt altı yağ dokusu içine hissettirmeden girmesi ve bakterilerin de katkısı ile etrafı iltihaplandırması; cerahatli veya kanlı, akıntılar ve apseler oluşturmasıdır.

Kıl Dönmesinin Belirtileri – Pilonidal Sinüs Belirtileri

Çoğu hastada durum sessiz ilerleyebildiği gibi ileri aşamada belirti vermektedir. Hastalar genellikle ilk olarak durumu yıkanma sırasında kuyruk sokumunda beliren acı ile farkederler.

Genel olarak kıl dönmesi belirtileri;

  • Bölgesel şişlik ve hassasiyet
  • Ciltte kızarıklık
  • Kötü kokulu akıntı
  • Ağrı
  • Ateş
  • Halsizlik
  • Bulantı

Kıl dönmesi belirtileri küçük bir çukurdan büyük ağrılı bir kitleye kadar değişebilir. Berrak, koyu renkli ya da kanlı akıntı olabilir. Enfeksiyonla beraber kuyruk sokumu bölgesi kırmızı, hassas hale gelebilir ve pürülan akıntı olabilir. Enfeksiyon şiddetli olursa ateş, halsizlik ve bulantıya da yol açabilir.

Hastalık, birçok değişik tablo ile karşımıza çıkabilir. Hastaların tamamına yakınında, akut apse süreci diye tanımlayabileceğimiz ileri derecede ağrı, ateş, hassasiyet ile seyreden bir atak olur. Sıklıkla pürülan akıntı ve cerahat (irin) ile sonlanır. Apse dağıldıktan sonra kendiliğinden ya da tıbbi müdahale sonucu birçok hastada pilonidal sinüs gelişir. Sinüs cildin yüzeyinin altında uzanan, yüzeye bir ya da daha fazla küçük ağız ya da kanalla açılan bir boşluktur. Bu sinüslerin çok azı tedavisiz iyileşmesine rağmen hastaların çoğunun ameliyat olması gerekir. Kronik hastalık, şişme, ağrı ve akıntı ile seyreden ataklara neden olur. Bu durumu tedavi etmek için cerrahi tedavi her zaman gereklidir.